9 Haziran 2010 Çarşamba

TESE VE TESA (Mikroskopik TESE)


1992 deki ilk ICSI (mikroenjeksiyon) gebeliğinden sonra TESE ve TESA ile umutsuz vaka olarak görülen pek çok çift, erkeklerin yaklaşık yarısında sperm bulunarak çocuk sahibi olabildi.

Üremeye yardımcı tedaviler arasında tüp bebekten sonraki en önemli gelişme mikroenjeksiyondur.

Azospermi:

Bir erkeğin menisinde hiç sperm olmaması değişik nedenlere bağlı olabilir. Bunların bir kısmı sperm kanallarının tıkanıklığına bağlıdır. Böyle bir durumda testislerde sperm üretimi olmaz. Bununla birlikte varolan spermler kanallardaki tıkanıklık nedeniyle meniyle dışarıya atılamaz. Bu durumda tıkanıklığa bağlı sperm olmamasından (obstrüktif azospermi) söz edilir. Tıkanıklığa bağlı azospermi olgularında ince bir iğneyle tıkalı olan kanallara ya da testis dokusu (TESA) içine girilerek küçük parçalar alınır. Bu parçalar içinde sperm bulma oranı %100’e yakındır.

Tıkanıklığa bağlı olmayan durumlardaysa (non-obstrüktif azospermi) testislerde sperm üretimi ya hiç yoktur ya da belirli alanlarda çok sınırlı sayıda olur. Non obstrüktif azosperminin altında yatan neden genetik olabileceği gibi ergenlik döneminde geçirilmiş enfeksiyonlar da rol oynayabilir.

Testis dokusu içinde binlerce küçük tüp benzeri yapı vardır. Bu yapılarda sperm üretimi değişik aşamalarda devam eder. Bazı kanalcıklarda hiç üretim olmazken bazılarında az sayıda sperm olabilir. Konusunda tecrübeli androloglar tarafından yapılan TESE i sperm arama yöntemlerinin altında yatan mantık budur. Testisin değişik bölgelerinden alınan çok sayıda parça incelendiğinde sperm hücresi bulunabilir. TESE adı verilen bu yöntemde sperm bulma olasılığı altta yatan neden bağlı olarak %25 – 60 arasında değişir. En yüksek başarı sperm üretiminin çok azaldığı hipospermatogenez olgularında yakalanırken, genetik bozukluğa bağlı durumlarda şans en az olur.

Daha önceki denemelerde sperm bulunmuş olması daha sonraki denemelerde de her zaman sperm bulunacağını garanti etmez. Ama çoğu zaman başarı sağlanır. Benzer şekilde daha önce ameliyatla sperm bulunamamış kişilerde de biyopsi sonucuna göre yeni bir denemede sperm bulma olasılığı mevcut.

Bir kez sperm bulunduğunda bunun testisten ya da meniden bulunmuş olması mikroenjeksiyonun başarı oranları üzerinde önemli bir etki yaratmaz. Bir başka deyişle spermin meniden, kanallardan ya da direkt olarak testis içinden alınması gebelik oranlarını ve sonuçlarını değiştirmez.

Cerrahi sperm elde etme teknikleri

Spermin iğneyle testis kanallardan alınması perkutan epididimal sperm aspirasyonu (PESA) olarak adlandırılır.

Testsin içinden alınması perkütan testiküler sperm aspirasyonudur (PTSA).

Direkt ameliyatla testisten alınmasına testiküler sperm ekstraksiyonu (TESE) denir. PESA ve PTSA lolak anestezi eşliğinde yapılabilirken TESE çoğu zaman genel anestezi altında yapılır. Son yıllarda mikroskopik TESE yaygın olarak uygulanmaktadır. Avantajı testis dokusunun daha az zarar görmesi , sperm bulunması olasılığı yüksek kanalların görülmesinin kolaylaşması ve dolayısı ile daha yüksek sperm elde etme şansına ulaşılmasıdır

Hiç yorum yok: