10 Haziran 2010 Perşembe

Erkek İnfertilitesi (Kısırlık)


İnfertil çiftlerin yaklaşık olarak yarısında erkeklerde sperm sayıları Dünya Sağlık Örgütünün normal fertil erkeklerde bulunan değerler olarak açıkladığı değerlerin altında çıkar. Bunun yanında çocuk sahibi olabilen erkeklerde de bu değerlerin altında sperm sayılarına rastlanmaktadır. Dolayısı ile sperm sayısı ile beraber hareketli ve normal yapılı sperm sayıları önemlidir. Ayrıca bu değerlerin biraz altında olan erkeklerde de doğal yolla gebelikler oluşabilmektedir.

Semende hiç sperm bulunmaması anlamına gelen azospermi tüm erkeklerin %1’inde, infertilite problemi olan erkeklerin ise %10 – 15’inde görülür. Semende çok az sayıda sperm bulunan ağır oligospermi ile azosperminin birbirinden ayırdedilmesi çok önemlidir, çünkü ağır oligospermide semenin santrifüje edilmesiyle elde edilebilecek az sayıdaki spermin mikroenjeksiyon için kullanımı mümkün olabilir ve böylece ilave testlere veya sperm elde etme girişimlerine gerek kalmayabilir. Bu amaçla Dünya Sağlık Örgütü en az iki semen örneğinde santrifüj sonrası çökeltinin mikroskopik incelemesi yapılmadan azospermi tanısı koyulamayacağını belirtmiştir.

Deneyimli laboratuarlarda azospermi tanısı almış olguların bir kısmında az sayıda sperm bulunarak mikroenjeksiyon yapılması mümkün olmaktadır.

Bu tip sorunu olan erkeklerin ürologlar tarafından değerlendirilmesi önemlidir. Nadiren altında ciddi hastalıklar (testis tm) bulunabilmektedir.

Azospermik erkeklerin çoğunda sorun sperm taşıyıcı kanallar açık olduğu halde testislerde olgun sperm üretiminin yeterli düzeyde olmamasıdır (non-obstrüktif azospermi). Bazı durumlarda spermlerin dışarı taşınmasını sağlayan kanallarda tıkanıklıklar olabilmektedir (obstrüktif azospermi), bu durumlarda ürologlar tarafından operasyonla durum düzeltilebilir veya düzeltilemiyor ise cerrahi olarak MESA veya TESA gibi yöntemlerler sperm elde edilerek mikroenjeksiyon yapılır.

Hiç yorum yok: